Page 101 - TÜRKÇE 2
P. 101

AĞUSTOS BÖCEĞİ VE KARINCA



                                               Ağustos böceği, uzun yaz günlerinde saz çalar ve
                                          şarkı söylermiş. Hiç çalışmaz, kış için hazırlık yapmazmış.

                                          Karınca ise çok çalışkan ve çok zekiymiş. Karınca tüm
                                          yaz boyunca gelecek soğuk yaz günleri için dişini tırna-

                                          ğına katarak çalışmış durmuş. Yazın sıcak günleri artık
                                          bitmiş, ve havalar soğumaya başlamış. Kış gelmiş. Artık

                                          ağustos  böceği  saz  çalamıyor,  şarkı  söyleyemiyormuş.
           Çok üşümüş ve karnı acıkmış.

                  Ağustos böceği yazın eğlenirken küçük karınca bütün yaz boyunca bütün gün
           çalışıp kış için hazırlık yapmış. Ağustos böceğinin aklına karıncanın kışa hazırlık

           yaptığı ve gidip ondan yiyecek isterse ona yardım edeceği gelmiş.



                  Karıncanın yuvasına gelmiş. Karınca kapıyı açtığında karşısında soğuktan
           titremekte olan ağustos böceğini görmüş ve ona:



           - Ne istiyorsun ağustos böceği, demiş.



           Ağustos böceği karıncaya:

           -  Çok  üşüyorum,  hiç  yiyeceğim  yok  karnım  da  çok  aç  bana
           yiyecek bir şeyler verir misin? Söz veriyorum ağustosta sana

           olan borcumu ödeyeceğim, demiş.



           Karınca:
           - Bütün yaz sen ne yaptın? Niye yiyecek bir şeyin yok? demiş. Ağustos böceği

           başını öne eğerek mahçup bir şekilde:



           - Ben bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledim deyince karınca çok sinirlenmiş.



           - Madem öyle bütün yaz saz çalıp, şarkı söyledin şimdi de oyna biraz, demiş.
           Kapıyı ağustos böceğinin suratına kapatmış. Ağustos bö-

           ceği kendi kendine bende yazın yiyecek toplasaydım, şimdi
           bu  halde  olmayacaktım  diyerek  bir  daha  aynı  hataya

           düşmeyeceğine dair kendisine söz vermiş.







                                                             101
   96   97   98   99   100   101   102   103   104   105   106